-
1 killi toprak
глинистый грунт, пучинистый грунт, глинистая почваİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > killi toprak
-
2 toprak
грунт, земля, почва- toprak kulanımı
- ateş toprağı
- bakiye toprak
- dolgu toprak
- donmuş toprak
- ekilebilen toprak
- gevşek toprak
- ham toprak
- killi toprak
- kireçli toprak
- nehir birikintilerinden kul renkli toprak
- pekmez toprak
- puzzolan toprağı
- sert toprak
- seyyar toprak
- sıkıştırılmış toprakİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > toprak
-
3 toprak
1. озвонч. -ğı1) земля́killi toprak — гли́нистая по́чва
2) су́шаtoprağa ayak basmak — ступи́ть на зе́млю; сойти́ на су́шу
3) страна́; террито́рияtoprak bütünlüğü — территориа́льная це́лостность
4) земля́, земляно́й уча́сток2. озвонч. -ğıköylüye toprak dağıtmak — раздава́ть зе́млю крестья́нам
земляно́й, гли́няныйtoprak dam — земляна́я кры́ша
toprak kap — гли́няная посу́да
toprak pipo — гли́няная тру́бка
toprak taban — земляно́й пол
••- toprağı çekmiştoprak paklar — погов. моги́ла очи́стит ( скверного человека)
- toprağa düşmek
- toprak olmak
- toprağa vermek
- toprağına ağır gelmesin!
- toprağı bol olsun!
- toprak doyursun gözünü!
См. также в других словарях:
toprak — is., ğı 1) Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü Kara toprak. Kireçli toprak. Killi toprak. 2) sf. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çorak — sf., ğı 1) Bitkisi iyi olmayan (toprak) Biz geçtiğimiz zamanlar, Sina Çölü, Peygamber Musa nın geçtiği zaman kadar ıssız, boş, kuru ve çoraktı. F. R. Atay 2) Verimli olmayan (toprak) 3) Acı (su) 4) mec. Verimsiz, kısır, bakımsız, yoksul Hayatımın … Çağatay Osmanlı Sözlük
geren — is., hlk. Kuruyunca çatlayan toprak, verimsiz, tuzlu, killi toprak … Çağatay Osmanlı Sözlük
balçık — is., ğı 1) İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil Yolları ve tarlaları görünce bir balçık ve çamur gölünü yarmak zorunda olduğumuzu anlamıştım. S. Ayverdi 2) mec. Güçlük çıkartan 3) jeol. İçindeki kil … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakıl — is., min. Çakıl taşı Killi, kireçli toprak küçük çakıl parçalarıyla örtülüydü. N. Cumalı Birleşik Sözler çakıl çukul çakıl kuşu çakıl taşı çakıl yol … Çağatay Osmanlı Sözlük
çimento — is., İt. cemento Killi kalkerleri özel fırınlarda pişirip ezmekle elde edilen, çamuru çarçabuk katılaşıp sertleşen ve yapılarda harç malzemesi olarak kullanılan kül renginde veya beyaz toz Birleşik Sözler dökme çimento süper çimento toprak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuvgu — is., hlk. Toprak damlı evlerin üstündeki killi toprağı sert bir katman durumuna getirmek için dam üzerinde yuvarlanan, silindir biçimindeki ağır taş, yuvak … Çağatay Osmanlı Sözlük